KOBİ’LERİN KURUMSALLAŞMA YOLUNDA KİMLER ÖNCELİK ETMELİ?
Kurumsallaşma yolunda en önemli aktörler, şirketin uzun vadede başarılı olmasını ve sürdürülebilirliğini sağlayan kişiler ve onların gruplarıdır.
Her aktörün/grubun misyonu ve rolü farklıdır. Misyon doğrultusunda rolleri icra etmek kolay bir iş değildir; bu yol ciddi zorluklar içerir. Zorlukları aşmak için her aktörün hem zihinsel hem de duygusal becerilerini kullanarak olumsuz durumlarla başa çıkma yeteneğini kullanmalıdır. Bu süreçte her aktör sorumluluk almalı, pozitif bir zihniyet sergilemeli, esneklik göstermeli, öğrenmeye ve gelişime açık olmalı, iş arkadaşlarından ve yöneticilerden destek almalıdır.
Küçük istisnalar dışında, bugünkü Türkiye’nin KOBİ’lerinde, aktörlerin üstlendikleri misyon ve rolün sorumluluğunun farkında değiller. Genelde, aktörler büyük resmi gözden kaçırıp kendi mikro dünyalarına odaklanmış durumdalar.
Aşağıda, her aktör grubu için tecrübelerime dayanarak önemli konular (“Önemli Not”) vurgulanmıştır. Umarım bu yazının okuyucuları, mesajlarımdan faydalanır.
-
Yönetim Kurulu ve Üst Düzey Yöneticiler:
Şirketin geleceğini şekillendiren bu kişiler, kurumsallaşma sürecinin yönünü çizer. Vizyon ve stratejileri belirleyerek şirketin hangi yöne gideceğini tayin ederler.
ÖNEMLİ NOT:
Yönetim kurulu üyeleri özenle seçilmelidir; işletmeye katkıda bulunacak tecrübeli, profesyonel ve rasyonel kişiler olmalıdır. Maalesef, birçok küçük veya orta ölçekli şirkette yönetim kurulunda konulara uzak akrabalar, arkadaşlar, hemşehriler ya da sanayi sahasında hiç tecrübesi olmayan danışmanlar veya üniversite hocalarını görmekteyiz. Bu yapıya sahip yönetim kurulları, şirketin yararına kararlar verememektedir.
İşletme sahipleri kurumsallaşma konusunda ne kadar istekli görünseler de, şirketi kendi çocuğu veya oyun alanı gibi gördüklerinden her zaman rasyonel ve istikrarlı davranmamaktadırlar. Yönetimdeki her istikrarsız davranış, herhangi bir toplulukta (devlet, ordu, şirket, okul, aile vs.) olduğu gibi kargaşaya yol açmakta ve şirketin hedeflerinin gözden kaçırılmasına sebep olmaktadır.
-
Orta Kademe Yöneticiler
Şirketin stratejisini ve hedeflerini sahaya indiren, günlük işleyişte hayata geçiren orta kademe yöneticilerdir. Bu aktör grubu, hem süreçlerin doğru işlemesini sağlar hem de çalışanların kurumsallaşma sürecini içselleştirmelerine yardımcı olur.
ÖNEMLİ NOT:
Orta kademe yöneticiler, organizasyonlarda kritik bir rol oynar çünkü üst yönetim ile operasyonel ekipler arasında köprü oluştururlar.
Orta kademe yöneticilere, değişim ve kurumsallaşma süreçleriyle ilgili üst yönetimden ne kadar net bir mesaj ve destek verilirse, onlar da o kadar başarılı değişim temsilcisi ve uygulayıcısı olurlar. Değişime gizli direnen orta kademe yöneticiler, genelde kişisel korkularından dolayı uyum sağlamakta zorlanmaktadır. Bu noktada, üst yönetimin öncelikle destek ve eğitim sağlamasını öneriyorum. Eğer orta kademe yöneticisinin kişiliği gelişime müsait değilse ve kurumsallaşma süreci ile uyumlu değilse onun değiştirilmesi kaçınılmazdır
-
- Hedeflere uygun kararlar alamamak,
- Hayati konularda bilerek ya da bilmeyerek önlem almamak ve faaliyete geçmemek,
- İletişimin kopması,
- Çalışanları taraf tutmaya zorlamak,
- Müşterileri bekletmek, vb.
Aile Üyeleri
Aile üyelerinin rolü, kurumsallaşma sürecinde netleştirilmelidir. Aile ve profesyonel yöneticilerin uyum içinde çalışması, şirketin geleceği için kritik bir adımdır.
ÖNEMLİ NOT:
Aile üyelerinin uyumlu çalışması, şirketin varlığını sürdürebilmesi için en önemli unsurlardan biridir.
Aile üyelerinin uyumsuz çalışması durumunda şirkette çok başlı bir yönetim ortaya çıkar. Çok başlı yönetim, çalışanlarda kaygı yaratır ve şirkette kaosa yol açar. Bu durumun bazı özellikleri aşağıda görülebilir:
- Hedeflere uygun kararlar alamamak,
- Hayati konularda bilerek ya da bilmeyerek önlem almamak ve faaliyete geçmemek,
- İletişimin kopması,
- Çalışanları taraf tutmaya zorlamak,
- Müşterileri bekletmek, vb.
Aile üyelerinin daha uyumlu çalışabilmesi için bu konuda uzman olan insan kaynakları profesyonellerinden destek alınabilir ya da şirket yönetimi profesyonellere devredilebilir. Tecrübelerime dayanarak, aile üyelerinin anlaşmazlığı sonucu maalesef ya şirketin iflasına ya da aile üyelerinin ortaklıktan ayrılmasına şahit oluyoruz. Bana göre, şirket iflasa sürüklenmeden önce hızlı ve makul bir ayrılık, şirketin geleceği açısından en mantıklı çözüm olacaktır.”
-
Çalışanlar
irketin kültürel dönüşümünü ve yeni yapıları benimsemesi gereken en geniş grup, çalışanlardır. Onların sürece dahil olması, kurumsallaşmanın başarıya ulaşmasında kilit rol oynar.
ÖNEMLİ NOT:
Şirketin değişim sürecinde, çalışanların en iyi şekilde uyum sağlaması için aşağıdaki stratejiler etkili olup uygulanmalıdır:
- Açık ve şeffaf iletişim
- Katılım ve geri bildirim
- Eğitim ve gelişim olanakları
- Liderlik ve destek
- Pozitif kurum kültürü
- Aşamalı uygulama
- Başarıları takdir etmek ve çalışanlara değer vermek
Yukarıdaki uygulamalara rağmen, eğer çalışanlar kurumsallaşmaya hala direnç gösteriyorlarsa, onları çalışma ortamından uzaklaştırmak şirket için faydalıdır.
-
Danışmanlar ve Dış Uzmanlar
Dışarıdan gelen uzmanlar, objektif bakış açıları ve deneyimleriyle sürecin planlanmasına ve uygulanmasına katkı sağlarlar. Profesyonelleşme ve süreç yönetiminde önemli birer destekçidirler.
ÖNEMLİ NOT:
Katkıda bulunmayan, aşırı politik olan, çok konuşan ve çok sunum yapan, sabrı olmayan, okumayan ve kendini yenilemeyen, teknik çözüm sunup uygulamayan “uzmanlarla” çalışılmamasını şiddetle tavsiye etmekteyim.
Müşteriler ve Paydaşlar
Şirketin büyümesi ve sürdürülebilirliği için müşteri memnuniyeti büyük bir öneme sahiptir.
ÖNEMLİ NOT:
Müşteri, bir şirketin aynasıdır. Müşteri, değerinizin (güçlü ve zayıf yönlerinizin) ve katkınızın farkına varır, bunu size geri yansıtır ve taleplerde bulunur. Müşterinin geri bildirimi, kurumsallaşma sürecinde yol gösterici unsurlardan biridir. Geri bildirimler gelişim için referans olarak alındığında, şirket büyümeye ve gelişmeye başlar.
Geri bildirimleri dikkate alan bir şirket, müşterilerine değer verdiğini ve onların memnuniyetini önemsediğini gösterir. Bu da uzun vadeli müşteri sadakatine yol açar. Müşteriler, ürün ve hizmetlerle ilgili yeni fikirler de sunabilir. Bu fikirler, şirketin yenilikçi çözümler geliştirmesine, rakiplerinden öne çıkmasına ve aynı zamanda değişen pazar koşulları ve tüketici tercihleri hakkında önemli ipuçları sunmasına yardımcı olabilir.
Bu grupların her biri, kurumsallaşma yolunda birbirini tamamlayan bir rol oynar.